top of page
  • Yazarın fotoğrafıHakan Sönmezöz

Çocuklara ceza vermek yerine, ne yapmalı?


İpek Şenoğlu Wimbledon’da oynayan ilk Türk kadın tenisçi. Küçük yaşta bir turnuvada maçı kaybedince raketi fırlatıyor. Raket kırılıyor. Babası yanına geliyor. “Kızım haftaya maçın yok mu?” diye soruyor. İpek de var diyor. “Eee, raketin kırıldı. Nasıl oynayacaksınız?” Bu soruda çok önemli bir mesaj olduğunu İpek yıllar sonra anlıyor. Nedir bu önemli mesaj?

DAVRANIŞ MEŞRULAŞIR

Annenin tüm uyarılarına rağmen çocuk ödevini yapmıyor. Anne de tehdit ediyor.“Ödevini yapmazsan, bugün bilgisayarla oynayamazsın.”Çocuk ödevini yapmıyor. Bilgisayarla da oynamıyor. Ödev yapmamak meşrulaşıyor.

AĞIR CEZA

Bu yöntemin işe yaramadığını gören anne, cezayı arttırıyor. “Ödevini yapmazsan, bir hafta bilgisayarla oynayamazsın.” Davranışla ceza arasında hiçbir ilişki yok. Uçağa geç kalınca, ceza olarak evin elektriğini kesmeye benziyor. Çocuk ödevini yapıyor ama çocukta kızgınlık, intikam ve değersizlik duygusu oluşuyor. Çünkü davranış değil, çocuk cezalandırılıyor. Bu durumda ceza yerine ne yapmalı?

SORUMLULUK KAZANDIRMA

İlk adım olarak cezayı gerektiren durum ortaya çıkmadan önce yapılmış olması gereken şeyler var. Ailenin prensipleri ve kuralları net şekilde belirli mi?Ailelerden evdeki kuralları yazmasını istiyorum.Ortaya çoğu ne zaman ne çıkıyor biliyor musunuz? Çoğu evde hiç kural yok.“Sizin ailenizi tanımlayan prensipleri yazın.” diyorum. Aileler o anda akıllarına geleni yazıyor. Önceden belirlenmiş ve çocuklara rehberlik yapan prensipler yok.
Bu durumda çocuğun sorumluluk kazanması zor. Zaten cezayı gerektiren her olay çocuğun sorumluluğunu yerine getirmediği durumlarda ortaya çıkar.

PROBLEM ÇÖZME

Diyelim ki kurallar belli. Ama ceza gerektirecek durum yine de çıkıyor. Bu durumda cezadan önce uygulanması gereken yöntem problem çözme. Ödevini yapmayan bir çocuğa ceza vermektense, neden ödev yapmadığını anlamak ve çözüm üretmek. Örneğin, araştırmalar çok net gösteriyor ki ödev yapmamanın en büyük nedeni bilgi ve beceri eksikliği. Becerisi yüzünden ödevini yapamayan bir çocuğu cezalandırmak, görme engelli bir insanı göremiyor diye cezalandırmaya benzer. Bu durumda çocukla ve öğretmeniyle işbirliği halinde bu sorunu çözmek önemli. 
Çocuk ailenin yardımıyla problemi anlasa, zaten kendisi problemi çözecektir.

CEZA DEĞİL, BEDEL

Diyelim ki kurallar belli ve aile problemi de çocukla işbirliği içinde çözmeye çalıştı ama hala sonuç alamadı. Bu durumda bile ceza yok. Onun yerine bedel ödeme var. Doğada ceza değil, bedel vardır. Saatinde gitmeyince, uçağı kaçırırsınız.

İPEK NE YAPTI?

Babasının İpek’e verdiği mesaj net. “Raketin kırılmasından sen sorumlusun. Yeni raketin alınmasından da sen sorumlu olacaksın. Yani, bedeli ben değil, sen ödeyeceksin. Ben, sana yeni bir raket almam. Kendin almazsan haftaya oynayamazsın.” Ceza yok, doğal bedel var. İpek bir hafta çalışıyor ve raketini kendisi alıyor. “Babam bana işte o gün sorumluluk almayı öğretti.” diyor İpek. Zaten gerisini biliyorsunuz. İpek, Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi kadın tenisçilerden.

DOĞAL BEDELLER

Eve geç gelen çocuk kendi yemeğini kendi hazırlar. Bir haftalık harçlığını bir günde harcayan çocuk harçlıksız kalır.
Bedel ödeme durumunda hedef çocuk değil, davranıştır. Çocukta kin ve nefret oluşmaz. İşte bu üç davranış (aile kuralları, problem çözme ve bedel ödetme) çocuğa sorumluluğu öğretir. Sorumluluğunu bilen bir çocuk ceza gerektiren bir duruma kendini sokmaz zaten.

*Özgür Bolat'ın 28.11.2013 Hürriyet Gazetesindeki yazısından alıntıdır.

61 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page